Bu soruya yanýt verirken gözümüzün yapýsýný ve iþlevlerini irdelemek gereklidir. Gözümüzün ön kýsmýnda “kornea” ve “göz merceði” isimli iki önemli doku bulunur; keskin ve net bir görüþ için ýþýðýn bu dokulardan hiç kayba uðramadan geçmesi gereklidir, bu nedenle bu dokularda kan damarlarý bulunmaz. Ancak bu dokulardaki hücreler de yaþamlarýný sürdürmek için vücudumuzdaki diðer hücreler gibi oksijen ve besin maddelerine ihtiyaç duyarlar ayrýca atýk maddelerin de ortamdan uzaklaþtýrýlmasý gerekir; iþte diðer dokularda kan dolaþýmýnýn yaptýðý bu görevleri gözde “göz içi sývýsý” denen özel bir dolaþým sistemi yerine getirir. Bu sývýnýn her iki saatte bir yenilenmesi gerekmektedir. Glokom hastalýðýnda sývýnýn göze giriþinde bir sorun yoktur, ancak gözü terk etmesini saðlayan kanal sistemi bozulmuþtur; bu nedenle sývý gözde birikir ve göz içinde basýnç (göz tansiyonu) yükselir.
Görme fonksiyonu için çok önemli bir organ olan gözümüz aslýnda bir kameradýr; asýl görme olayý beyindeki görme merkezinde gerçekleþir. Göz ve beyin arasýndaki baðlantýyý saðlayan kabloya “görme siniri” adýný veriyoruz. Göz tansiyonu yükselince “görme sinirini” oluþturan hücreler üzerinde ezici ve tahrip edici bir etki oluþturur. Ýþte göz artmýþ olan göz tansiyonuna baðlý olarak ortaya çýkan bu sinir hücrelerinin kaybý sonucu oluþan hastalýða “glokom” adýný veriyoruz. Zedelenen sinir hücreleri kendilerini yenileyemezler, bu nedenle görme sinirindeki hücrelerin ölümü belli bir süreç sonunda kalýcý görme kaybýna yol açar.
Glokoma baðlý olarak geliþmiþ olan görme bozukluðunu ne yazýk ki düzeltemiyoruz; ancak taný konduktan sonra tedaviyle sinir kaybýnýn daha ileri aþamaya geçmesini önleyebiliyoruz. Bu nedenle göz hekimi olarak amacýmýz glokomda olabildiði kadar erken evrede teþhis koymak ve zaman yitirmeden tedaviye baþlamaktýr.
GLOKOMDA ERKEN TEÞHÝS GÖZÜ KURTARIR!
Yükselmiþ olan göz tansiyonunun belirtileri nelerdir?
Göz tansiyonu yükselmesi genellikle hiçbir önemli belirti vermeden kalýcý görme kaybý oluþturmaktadýr. Hasar genellikle yavaþ geliþtiði ve sýklýkla gözlerden birinde daha erken ortaya çýktýðý için (diðer gözün etkilenmesi yýllar sonra ortaya çýkabilir, bu nedenle kiþi ancak saðlam gözünü tesadüfen kapattýðý zaman hasta gözdeki problemi keþfeder) genellikle teþhis gecikir. Göz tansiyonu yüksek olan glokom hastalarýnýn ancak çok azýnda aðrý ve kýzarýklýk gibi belirtiler bulunur. Bu nedenle glokom için çok önemli olan erken teþhis ancak saðlýklý bireylere yapýlacak tarama muayeneleri ile saðlanabilir.
Kimler glokom açýsýndan risk taþýr?
Yüksek göz tansiyonunun en önemli nedeni genetiktir. Ailesinde (birinci ya da ikinci derece akrabalar) glokom bulunan kiþiler özellikle risk altýndadýr. Miyop kiþilerde glokom sýklýðý normal bireylere göre yaklaþýk beþ kat artmýþtýr. Genetik olarak miyop ile glokom birlikteliði önemlidir, miyop derecesi arttýkça glokom sýklýðý daha da artar. Hipermetrop olan bireylerde de farklý bir glokom türü olan “dar açýlý glokom/glokom krizi” görülebilmektedir. Her türlü yoldan (tablet, merhem, burun veya aðýz içi sprey ya da göz damlasý olarak) kortizonlu ilaç kullanýmý duyarlý kiþilerde önemli bir göz tansiyonu ve glokom nedeni olabilmektedir. Ayrýca üveit, retina dekolmaný, retinanýn kanamalý hastalýklarý (þeker hastalýðý ve damar týkanýklýklarý gibi) travma ve göz tümörleri gibi diðer göz hastalýðý olan kiþilerde göz tansiyonu yüksekliði görülebilir.
Glokomun Türkiye’de görülme sýklýðý nedir?
Tüm dünyada yaklaþýk 70 milyon insanda glokom bulunduðu (dünya nüfusunun kabaca yüzde biri) hesaplanmaktadýr. Bunlarýn yaklaþýk onda biri (7 milyon kiþi) glokom nedeniyle görme fonksiyonlarýný kaybetmiþ ve kör olmuþ durumdadýrlar. Ülkemizde çok saðlýklý veriler yoktur, ancak yapýlan araþtýrmalar yaklaþýk olarak ayný oranlarý vermiþtir (yaklaþýk olarak bir milyona yakýn glokom hastasý). Yaþ arttýkça glokom görülme sýklýðý artar; altmýþlý yaþlarda %2, yetmiþli yaþlarda %5’e çýkar. Her iki cinste eþit oranda görülür (kadýn veya erkek ayýrt etmez). Her yaþtaki bireylerde görülebilir, ancak görülme sýklýðý ilerleyen yaþla birlikte artar.
Burada vurgulanmasý gereken önemli husus hastalarýn en az yarýsýnýn henüz taný almamýþ olduðu ve glokomlu olduðunu bilmemeleridir. Bu nedenle glokom hala önemli bir halk saðlýðý problemidir.
Göz tansiyonu hangi sýklýkla ölçülmelidir?
Genetik yatkýnlýðý olan kiþilerin çocukluktan itibaren yýlda bir düzenli olarak göz tansiyonlarýný ölçtürmeleri önerilmektedir. Ailesinde hiç glokom olmayan bireylerin ise kýrk yaþýndan itibaren düzenli olarak iki yýlda bir göz tansiyonunu ölçtürmeleri erken taný için yararlýdýr. Miyoplarýn ailede glokom olmasa da erken yaþtan (yirmili yaþlar) itibaren yýlda bir göz tansiyonunu ölçtürmeleri gereklidir. Burada özellikle miyop derecesi hýzlý artan (yýlda bir derecenin üzerinde) çocuklarýn da mutlaka göz tansiyonunu ölçtürmesi gerektiðinin altýný çizmek istiyorum.
Göz tansiyonu yüksek olan herkeste glokom ortaya çýkar mý?
Bu soruya hayýr yanýtýný vermekteyiz, çünkü herkeste muhtemelen yine bazý koruyucu genetik faktörlere baðlý olarak göz sinirindeki hasar ayný hýzla gerçekleþmemektedir. Göz tansiyonu ayný deðerde; örneðin 24 olan iki kiþiden birisinde ileri evre glokom saptanýrken diðerinde yýllarca sinir hasarý geliþmeyebilmektedir.
Hipertansiyonlu hastalarda göz tansiyonu yüksek midir?
Bu soruya da hayýr yanýtýný vermek doðru olacaktýr; çünkü vücudumuzdaki su-tuz metabolizmasýný, böbrekler ile kalp damar sistemini ve hormon sistemini ilgilendiren karmaþýk bir hastalýk olan hipertansiyon ile tamamen göze ait lokal bir hastalýk olan göz tansiyonunu birbirinden farklý mekanizmalar belirlemektedir. Glokomu olan bir kiþide kontrolsüz hipertansiyon kadar hipotansiyon da görme sinirindeki hasarý ilerletebilmektedir. Bu nedenle glokomlu kiþilerde büyük tansiyonun 11 ile 14, küçük tansiyonun ise 6,5 ile 8 arasýnda tutulmasý ( küçük tansiyon 6’nýn altýna düþüyorsa hipertansiyon ilaçlarý azaltýlmalý ya da kesilmelidir) önerilmektedir.
Bilgisayar kullanýmý göz tansiyonunu etkiler mi?
Hayýr, uzun saatler boyunca bilgisayar kullanan kiþilerde göz aðrýsý, sulanma gibi belirtiler sýk görülür ancak bunlarýn nedeni çok büyük olasýlýkla göz tansiyonu yüksekliði olmayýp göz bozukluðu ve göz kurumasýdýr ve uygun gözlük ve damlalar ile baþarýlý bir þekilde tedavi edilirler. Ancak yine de bu bulgular ile gelen hastalarýmýza mutlaka göz tansiyonunu ölçerek glokom olmadýklarýna emin oluyoruz.
Glokom (göz tansiyonu hastalýðýnýn) türleri nelerdir?
Eriþkinlerde görülen glokom hastalýðýný “açýk açýlý” ve “dar açýlý” olarak ikiye ayýrmak mümkündür. Daha sýk görülen (tüm glokomlarýn yaklaþýk dörtte üçü) “açýk açýlý” glokomda sývýnýn çýktýðý kanal sistemi muayene edildiðinde normal (açýk) olduðu saptanýr, ancak mikroskobik düzeydeki bozukluklar sývýnýn gözü terk etmesini zorlaþtýrmakta ve sonuçta göz tansiyonu yükselmektedir. Nispeten seyrek görülen “dar açýlý” glokom ise genellikle hipermetrop gözlerin hastalýðýdýr, nispeten küçük olan bu gözlerde göz içindeki sýkýþýklýktan dolayý göz içindeki sývýnýn göz içinde serbestçe dolaþýmý engellenmekte ve sývýnýn gözü terk ettiði kanallar týkanmaktadýr. Sonuçta sývý kanallarýnýn tamamen devre dýþý kalmasýna baðlý olarak göz tansiyonu çok aþýrý yükselip (göz tansiyonu krizi) çok kýsa süre içinde kalýcý görme kaybý oluþturabilmektedir. Bu tür gözlerde eðer tam olarak kriz yoksa açýk açýlý glokom hastalarýnda olduðu gibi hiçbir belirti olmayabilir, bazen göz çevresinde aðrý ya da bir ýþýk kaynaðýna bakýldýðýnda renkli haleler görülmesi söz konusu olabilir. Arzu edilmeyen böyle bir durumun ortaya çýkmamasý için kriz riski taþýyan gözlerin saptanmasý çok önemlidir. Bunun için sadece göz tansiyonu kontrolü yeterli olmayabilir, þüphelenilen durumlarda mutlaka deneyimli bir uzman tarafýndan kanal sistemi özel bir mercekle muayene edilerek (gonyoskopi) riskli bir durum olup olmadýðýnýn kesin olarak ortaya konmasý gerekir.
Glokomda takip nasýl yapýlýr? Hastalýktan tümüyle kurtulmak mümkün mü?
Glokomlu hastada muayene tamamlandýktan sonra göz tansiyonunu ne kadar düþürmemiz gerektiðini belirliyoruz ve kendimize bir hedef tansiyon deðeri seçiyoruz. Daha sonra uygun tedavi ile bu hedef göz tansiyonuna ulaþýldýktan sonra hasta takibe alýnýr, çünkü kontrol altýndaki hastalarda yýllar içinde göz tansiyonu tekrar yükselebilir. Bunun nedeni kanallardaki týkanýklýðýn ilerlemesidir. Bu nedenle glokom tanýsý konduktan sonra hastanýn yaþamý boyunca takibi gerekir. Yýlda en az üç kez göz tansiyonu ölçümü ve iki kez de OCT veya görme alaný testi yapýlarak takip edilir. Kesin ve kalýcý glokom tedavi ancak gen tedavisi ile mümkün olabilecektir. Ancak bu alanda daha çok fazla yol kat edilmesi gerekmektedir.
Glokomlu hastanýn yaþamý
Göz tansiyonu okumak yazmak ya da gözü kullanmak ile artmaz. Glokomlu hastalar normal kiþiler gibi çalýþabilir ve yaþamlarýný sürdürebilirler. Fiziksel aktivite yararlýdýr ve kýsýtlanmasý gerekmez. Yapýlan araþtýrmalar kýsa süre içinde aþýrý sývý alýnmasýnýn göz tansiyonunu geçici bir süre için arttýrabileceðini gösterdiði için aþýrý (2 litreden fazla) sývý tüketiminden kaçýnmak ve alýnan sývýyý gün içine yaymak önerilmektedir. Aþýrý kilo alýmý istenmeyen bir durumdur, dengeli beslenme önerilir, vitamin ve mineral takviyesinin ise yararý kanýtlanmamýþtýr.